Okan bir akşam iş dönüşü durakta dolmuş beklerken fren sesiyle irkildi ve kafasını sesin geldiği yöne döndüğünde bir otomobilin bir köpeğe çarpmış olduğunu gördü.
Koşarak gitti, araba kaçmıştı köpek ise yerde inliyordu ayağa da kalkamıyordu. Hemen ceketini çıkarıp köpeği üstüne yatırdı ve bir taksiye binip acilen veterinere gitmesi gerektiğini söyledi. Veterinere gittiklerinde, veteriner köpeğin ayağının kırıldığını söyledi. Akşam boyu süren tedaviden sonra gece saat 24.00'de geliyordu. Hem köpek hem de Okan çok yorgundu. Köpek sokak köpeğiydi belliydi. Okan onu bu halde nasıl dışarı bırakırdı zaten veterinerde iyileşene kadar ilgilenilmesi gerektiğini söylemişti.
Okan köpeği eve götürmeye karar verdi. Eve gittiklerinde köpeğin karnını doyurdu bakımını yaptı ve ona küçük bir yatak hazırlayıp üzerine yatırdı. Bu köpeğe bir isim bulmalıydı onu çağırdığında onunla konuştuğunda adına Köpek diyemezdi bir isim bir isim acaba ne olmalıydı? Sonunda acısını yüreğinde hissettiği cana güzel bir isim bulmuştu evet evet bulmuştu; Karamel olabilirdi onun adı... Zaten iyileşene kadar Okan ile kalacaktı..Günlerce Okan işten geldiğinde Karamel'in karnını doyurdu, bakımını yaptı, sürekli veterinere kontrole götürdü. Okan Karamel'e, Karamel de Okan'a çok alışmıştı. Okan artık yalnız olmaktan sıkılmıyordu bile çünkü Karamel evin çocuğu, maskotu olmuştu. Ayağı da gün geçtikçe iyileşiyordu. Günler, haftalar, aylar böyle geçerken Karamel iyileşmişti ama Okan onu bırakmayacaktı kararını vermişti. Çünkü Karamel onun en yakını olmuştu. İşten geldiğinde kapının anahtar sesini hissedip koşarak kapıya gelip boynuna atlamaları, yemek yerken Okan'ın masada oturmak yerine Karamel'e eşlik etmek amacıyla yerde oturup beraber yemek yemeleri, uyumak için bile Okan ona kendi yatağının yanına bir yatak yapmıştı beraber uyuyup, beraber uyanıyorlardı.
Günler birbirini kovalarken bir hafta sonu sabah erkenden Okan yürüyüş için uyandı. Karamel'i de alıp evden çıktı ama bir daha dönemedi. Okan ve Karamel top oynuyordu. Okan topu atıyor Karamel getiriyordu. Okan topu attı ama top yola kaçmıştı Karamel'e beklemesini söyledi ve koşarak, dikkatsizce sağına soluna bakmadan yolun karşı tarafına geçmeye çalışırken feci şekilde araba çarptı. Karamel kendine arabanın çarptığı andaki fren sesini duydu ve o anı tekrar yaşadı. Okan yerde hareketsiz bir biçimde yatıyordu. Karamel hızlı öyle içi tuhaf bir şekilde koştu ve Okan'ın başında durdu ona baktı ve sesinin yetebildiğince havlayabildi gözünden iki damla yaş akıyor elinden başka bir şey gelmiyordu ayaklarının üzerine çöktü ve kafasını Okan'ın kalbinin üzerine koydu. Okan ona tepki vermiyor, onunla konuşmuyordu.
Çevredekiler yardıma geldiler ambulansı aradılar. Ambulans geldiğinde Karamel sorun çıkardı çünkü patileriyle Okan'a sıkıca sarılmıştı. Ambulans ekipleri çevredekilerin söylemleriyle Karamel'i zar zor ambulansa aldılar. Karamel gözlerini kırpmadan Okan'a bakıyordu sanki "gözlerini aç konuş benimle" der gibi... Hastaneye geldiklerinde Karamel'i içeri almadılar. Çok zor oldu ama güvenlikler onu dışarıda tutmayı saatler sonunda başardılar. Okan yoğun bakıma alınmıştı durumu ağırdı, iç kanama geçiriyordu. Karamel hastanenin kapısında sabahlara kadar uyumadan bekledi. 3 gün böyle geçti ama Okan'a bir şey olsa bile kimse Karamel'e haber verecek değildi nereden bilebilirlerdi ki Karamel ile Okan'ın arasındaki bağı ama güvenlikler günlerce aynı yerde duran bu köpeğin Okan'ı beklediğini biliyordu ve başhekime anlatmışlardı.
Sabah saat 06.00 gibi Karamel birden haykırırcasına havlamaya başladı. Öyle havlıyordu ki nefesi tükenmişti, sesi kısılmaya başlamıştı, gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Güvenlikler bu durumu fark ettiler. Başhekime haber verdiklerinde ise Okan'ın dakikalar önce vefat ettiğini öğrendiler. Başhekim son kez Okan'ı görmesi için Karamel'i getirmelerini söyledi. Güvenlikler Karamel'i getirdi. Karamel Okan'ı gördüğünde birden canlandı sanki. Koştu ve patileriyle Okan işten geldiğinde sarıldığı gibi sıkıca ona sarıldı ama Okan cevap vermiyordu cansızdı. Karamel kafasını Okan'ın döşüne koydu ve dakikalarca öyle kaldılar. Çünkü bu bir vedaydı. Okan'ı son kez görüyordu.
Cenaze işlemlerinden sonra cenaze arabasına Karamel'i de aldılar. Okan arkada tabutta yatarken her şeyden haberi olan Karamel sessizce kımıldamadan önde oturuyordu. Karamel için bu çok acıydı. Okan onun en yakınıydı. Karamel Okan'sız ne yapacaktı şimdi? Mezarlığa geldiklerinde omuzların üzerinde taşınan tabuta bir süre sessizce bakan Karamel öyle bir inledi ki sanki bütün acısını hissettirmişti. Okan tam gömülecekken Karamel hareketsizliğini bozdu ve koşup Okan için açılan mezara atladı ve oraya uzandı. Bir süre çıkarmak için uğraştılar. Çıkardıklarında hızlıca Okan'ı koyup toprağı kapattılar. Dua okunurken Karamel ayakları üzerinde kalktı, helallik istenirken ise sesinin yettiğince havladı. Herkes dağıldığında sadece Karamel kalmıştı. Okan zamanında Karamel'i nasıl bırakmadıysa Karamel' de Okan'ı aynı şekilde bırakmayacaktı. Mezarın üstüne aynı Okan'a sarıldığında yaptığı gibi patileriyle sarıldı ve günlerce kımıldamadan öylece kaldı.
Sokak hayvanı diyerek hor görmeyin, onların da duyguları var bazen insanlardan bile fazla seviyorlar.
Makbule Yavuz
Koşarak gitti, araba kaçmıştı köpek ise yerde inliyordu ayağa da kalkamıyordu. Hemen ceketini çıkarıp köpeği üstüne yatırdı ve bir taksiye binip acilen veterinere gitmesi gerektiğini söyledi. Veterinere gittiklerinde, veteriner köpeğin ayağının kırıldığını söyledi. Akşam boyu süren tedaviden sonra gece saat 24.00'de geliyordu. Hem köpek hem de Okan çok yorgundu. Köpek sokak köpeğiydi belliydi. Okan onu bu halde nasıl dışarı bırakırdı zaten veterinerde iyileşene kadar ilgilenilmesi gerektiğini söylemişti.
Okan köpeği eve götürmeye karar verdi. Eve gittiklerinde köpeğin karnını doyurdu bakımını yaptı ve ona küçük bir yatak hazırlayıp üzerine yatırdı. Bu köpeğe bir isim bulmalıydı onu çağırdığında onunla konuştuğunda adına Köpek diyemezdi bir isim bir isim acaba ne olmalıydı? Sonunda acısını yüreğinde hissettiği cana güzel bir isim bulmuştu evet evet bulmuştu; Karamel olabilirdi onun adı... Zaten iyileşene kadar Okan ile kalacaktı..Günlerce Okan işten geldiğinde Karamel'in karnını doyurdu, bakımını yaptı, sürekli veterinere kontrole götürdü. Okan Karamel'e, Karamel de Okan'a çok alışmıştı. Okan artık yalnız olmaktan sıkılmıyordu bile çünkü Karamel evin çocuğu, maskotu olmuştu. Ayağı da gün geçtikçe iyileşiyordu. Günler, haftalar, aylar böyle geçerken Karamel iyileşmişti ama Okan onu bırakmayacaktı kararını vermişti. Çünkü Karamel onun en yakını olmuştu. İşten geldiğinde kapının anahtar sesini hissedip koşarak kapıya gelip boynuna atlamaları, yemek yerken Okan'ın masada oturmak yerine Karamel'e eşlik etmek amacıyla yerde oturup beraber yemek yemeleri, uyumak için bile Okan ona kendi yatağının yanına bir yatak yapmıştı beraber uyuyup, beraber uyanıyorlardı.
Günler birbirini kovalarken bir hafta sonu sabah erkenden Okan yürüyüş için uyandı. Karamel'i de alıp evden çıktı ama bir daha dönemedi. Okan ve Karamel top oynuyordu. Okan topu atıyor Karamel getiriyordu. Okan topu attı ama top yola kaçmıştı Karamel'e beklemesini söyledi ve koşarak, dikkatsizce sağına soluna bakmadan yolun karşı tarafına geçmeye çalışırken feci şekilde araba çarptı. Karamel kendine arabanın çarptığı andaki fren sesini duydu ve o anı tekrar yaşadı. Okan yerde hareketsiz bir biçimde yatıyordu. Karamel hızlı öyle içi tuhaf bir şekilde koştu ve Okan'ın başında durdu ona baktı ve sesinin yetebildiğince havlayabildi gözünden iki damla yaş akıyor elinden başka bir şey gelmiyordu ayaklarının üzerine çöktü ve kafasını Okan'ın kalbinin üzerine koydu. Okan ona tepki vermiyor, onunla konuşmuyordu.
Çevredekiler yardıma geldiler ambulansı aradılar. Ambulans geldiğinde Karamel sorun çıkardı çünkü patileriyle Okan'a sıkıca sarılmıştı. Ambulans ekipleri çevredekilerin söylemleriyle Karamel'i zar zor ambulansa aldılar. Karamel gözlerini kırpmadan Okan'a bakıyordu sanki "gözlerini aç konuş benimle" der gibi... Hastaneye geldiklerinde Karamel'i içeri almadılar. Çok zor oldu ama güvenlikler onu dışarıda tutmayı saatler sonunda başardılar. Okan yoğun bakıma alınmıştı durumu ağırdı, iç kanama geçiriyordu. Karamel hastanenin kapısında sabahlara kadar uyumadan bekledi. 3 gün böyle geçti ama Okan'a bir şey olsa bile kimse Karamel'e haber verecek değildi nereden bilebilirlerdi ki Karamel ile Okan'ın arasındaki bağı ama güvenlikler günlerce aynı yerde duran bu köpeğin Okan'ı beklediğini biliyordu ve başhekime anlatmışlardı.
Sabah saat 06.00 gibi Karamel birden haykırırcasına havlamaya başladı. Öyle havlıyordu ki nefesi tükenmişti, sesi kısılmaya başlamıştı, gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Güvenlikler bu durumu fark ettiler. Başhekime haber verdiklerinde ise Okan'ın dakikalar önce vefat ettiğini öğrendiler. Başhekim son kez Okan'ı görmesi için Karamel'i getirmelerini söyledi. Güvenlikler Karamel'i getirdi. Karamel Okan'ı gördüğünde birden canlandı sanki. Koştu ve patileriyle Okan işten geldiğinde sarıldığı gibi sıkıca ona sarıldı ama Okan cevap vermiyordu cansızdı. Karamel kafasını Okan'ın döşüne koydu ve dakikalarca öyle kaldılar. Çünkü bu bir vedaydı. Okan'ı son kez görüyordu.
Cenaze işlemlerinden sonra cenaze arabasına Karamel'i de aldılar. Okan arkada tabutta yatarken her şeyden haberi olan Karamel sessizce kımıldamadan önde oturuyordu. Karamel için bu çok acıydı. Okan onun en yakınıydı. Karamel Okan'sız ne yapacaktı şimdi? Mezarlığa geldiklerinde omuzların üzerinde taşınan tabuta bir süre sessizce bakan Karamel öyle bir inledi ki sanki bütün acısını hissettirmişti. Okan tam gömülecekken Karamel hareketsizliğini bozdu ve koşup Okan için açılan mezara atladı ve oraya uzandı. Bir süre çıkarmak için uğraştılar. Çıkardıklarında hızlıca Okan'ı koyup toprağı kapattılar. Dua okunurken Karamel ayakları üzerinde kalktı, helallik istenirken ise sesinin yettiğince havladı. Herkes dağıldığında sadece Karamel kalmıştı. Okan zamanında Karamel'i nasıl bırakmadıysa Karamel' de Okan'ı aynı şekilde bırakmayacaktı. Mezarın üstüne aynı Okan'a sarıldığında yaptığı gibi patileriyle sarıldı ve günlerce kımıldamadan öylece kaldı.
Sokak hayvanı diyerek hor görmeyin, onların da duyguları var bazen insanlardan bile fazla seviyorlar.
Makbule Yavuz
Yüreğine sağlık, çok güzeldi kaleminin mürekkebi daim olsun.
YanıtlaSilSeneler sonra hikayenin aklıma gelmesi ve sayfaya girip okumam beni çok duygulandırdı ve farkettim ki bana çok şey katmışsınız Ebru Hocam ❤
YanıtlaSil